26 Ocak 2008 Cumartesi

Akşam Gazetesi'nde "REYTİNG GERÇEĞİ"


Akşam- Burhan Ayeri
"Televizyoncunun başucu kitabı"
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Başar Hatırnaz’ın “Reyting Gerçeği” adlı çalışmasından söz etmek istiyoruz. Dileriz bu genç akademisyenin kitabını en başta RTÜK Başkanı Zahid Akman olmak üzere, bu işlerden para kazananlar fark etmişlerdir.İzlenme ölçümlerinin tarihçesinden bugün gelinen noktaya kadar her şeyi toparlayan ürünün tamamını buraya almamız imkânsız. Ancak içinde, bizde ve tüm dünyada pek çok ülkenin ratinglerini ölçen AGB Nielsen’in 1923’te Amerika’da kurulmasının öyküsü bile var. Radyolar döneminde gelen mektupla yapılan değerlendirmelerin 2007’deki müthiş noktaya gelişi ortada. Telefon yöntemi ilk aşamaydı. Televizyon izleme kayıtlarının sonuçta reklam verenlere kaynak olması önemli kıstas. Bu işi de 2500 Peoplemeter’le yapmaktayız.Hatırnaz’ın baz aldığı örneklerden biri TRT’nin 2005 yılında yaptığı anket. Türkiye’deki izleyici oranı % 97.56’yı bulmuştu. Hiç izlemeyenlerin yüzdesi ise 2.44’tü. Sanırız bugünlerde bu iş yenilense, Mehmed Şevket Eygi’nin başını çektiği grubun toplamı % 1’ler civarına inmiştir. O tarihte Dünya’daki değerlendirmelerde ise haftada 20.2 saatlik izlemeyle ülkemiz, Tayland, Filipinler ve Mısır’ın ardında dördüncü sıradaydı.İşin meraklıları daha fazla bilgilenmek istiyorsa, Nobel Yayın Dağıtım’dan kitabı temin edebilirler. Yayınevinin telefonları Ankara 0312-3945268, İstanbul 0212-5116144. Hatırnaz’ın e-postası (bhatirnaz@yeditepe.edu.tr).* * *Sözünü ettiğimiz incelemeyi bitirdiğimiz günün gecesi RTÜK Başkanı NTV’nin yayınındaydı. Zahid Akman ‘Terör ve Medya’ konulu tartışmaya katıldı. Ana konu Güneydoğu’daki çarpışmaların aktarılış biçimiydi. Başbakan önderliğindeki Hükümet’in ‘Sansür çabaları’nı savundu. Bir yerde yayın yasağını savundu. Söyledi, söyledi ve sonunda “Bu müdahalelerde bulunmaktan mutlu değilim”i ilave etti. Katılımcılar ve stüdyodaki izleyicilerden -Can Dündar dahil- bir Allah’ın kulu çıkıp, “Gecenin 02.00’sinde Ahmet Çakar’ı tehdit edişiniz etik miydi?” sorusunu yöneltmedi.Akman, Ulus’taki patlamayla ilgili verdiği örnekte ise, kopmuş bacakları gösteren ekranın Kanal-D, yayını yönetenin Mehmet Ali Birand olduğunu sansürleyip, geçiştirdi. Burada, yıllar yılı savunduğumuz gerçeği tekrarlamak istiyoruz. Televizyon kuruluşları, denetimi otokontrolla yapar hale gelmeliler. Bu iş için en iyi örnek Almanya’dır. Böylece, ‘Eli sopalılara imkân verilmemiş olur’.* * *TRT’nin Türk Sanat Müziği yayınlarına bayılıyoruz. Hele Akşam Sefası gibi canlı olanlara. Son programda, ekrana yansıtılışta solistler kadar sazlara da önem verilmişti. Hele Boğaçhan Sözmen -Flüt- ile Turay Dinleyen’in -Keman- karşılıklı düetleri muhteşemdi. Bir başka keman Mehmet Dinleyen ve gitarda Sedat Arık’ın geçişlerine bayıldık. Ayşen Birgör, Mustafa Seyran-Ali Tekin Türe çalışması ‘Tanrı istemezse’yi güzel okudu. Tüm repertuvar içinde en önemli icrayı Yahya Geylan gerçekleştirdi. Alaeddin Yavaşca’nın, Faruk Nafiz Çamlıbel’in dizelerine yaptığı beste “Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok”u sadece dinlemedik. Adeta içtik...* * *NOTLAR: Gülçin Fırat’a ‘Sözünü ettiği konuda, bizim de mutlu olmadığımızı’ bildiriyoruz. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Teröre Lanet Mitingi’ni cumartesi günü saat 13.00’te Broadway 40. ve 42. sokaklar arasında gerçekleştiriyor. Hacı Bayazıt’a Prof. Dr. M. Kemal Öke’yi bu aralar daha ziyade ekranlarda görüyoruz, diyebiliyoruz. Oraya da eskisi kadar sık çıkmıyor.